Zulüm, insanlık tarihinde maalesef sıkça karşılaşılan bir olgudur. Zulüm ile ilgili Hadisler konumuzda, Bu kavram, bir kişi veya bir grup tarafından diğerlerine haksızlık, adaletsizlik, baskı ve acımasızlık uygulanması anlamına gelir.
Zulüm, toplumları parçalayabilir, insanların yaşam kalitesini düşürebilir ve genel olarak insan haklarına aykırı bir davranış biçimidir.
Zulüm, insanların birbirlerine karşı empati ve hoşgörü yerine kin ve nefretle yaklaştıkları bir durumu ifade eder. Bu olgu, tarih boyunca pek çok medeniyeti etkilemiş ve hala günümüzde varlığını sürdüren bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. İnsan haklarına saygı göstermek, adil olmak ve eşitlik ilkesine bağlı kalmak, zulümle mücadelede temel prensipler arasında yer alır.
Zulmün ortaya çıkmasında etkili olan birçok faktör vardır. İnsanların güç hırsı, kıskançlık, ayrımcılık, cahillik ve hoşgörüsüzlük gibi duygular, zulmün tohumlarını atabilir. Ancak, zulme karşı durmak ve bu olguyu ortadan kaldırmak da mümkündür. Bu noktada, adaletin tesis edilmesi, eğitimin önemi, hoşgörü ve anlayışın geliştirilmesi gibi unsurlar zulmü engellemenin anahtarlarıdır.
Zulüm ile ilgili Hadisler
- Hz. Muhammed (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Bir kavimde zulüm artarsa, o topluluğun sonu gelmiştir.”
- Hz. Ali (r.a.) şöyle demiştir: “Zulüm ile mücadele etmeyen, zulme yardım edendir.”
- Hz. Muhammed (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Kim bir kişiye haksızlık yaparsa, kıyamet gününde ona karşı adaletle davranılmaz.”
- Hz. Muhammed (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Bir topluluk, zulmü önlemezse, Allah onları helak eder.”
- Hz. Ali (r.a.) şöyle demiştir: “Zalimin zulmü, mazlumun duasını geciktirir ancak asla engellemez.”
- Hz. Muhammed (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: “Bir insanın zulmüne engel olamıyorsan, ona karşı kalbinle isyan et.”
- Hz. Ebûbekir’in (r.a.) naklettiğine göre, Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:“İnsanlar bir zalimi görürler de onun zulmüne engel olmazlarsa, Allah’ın onları genel bir azaba uğratması kaçınılmazdır.” (Tirmizî, Tefsîru’l-Kur’ân, 5; Ebû Dâvûd, Melâhim, 17)
- Ebû Hüreyre’nin naklettiğine göre, Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:“Müslüman, Müslüman’ın kardeşidir. Ona zulmetmez, onu yardımsız bırakmaz ve onu hor görmez…” (Müslim, Birr, 32)
- Enes’in (r.a.) naklettiğine göre, Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:“Zalim de olsa mazlum da olsa kardeşine yardım et.” Bunun üzerine birisi, “Ey Allah’ın Resûlü! Eğer mazlum ise yardım ederim, ancak zalimse ona nasıl yardım edeceğim?” dedi. Resûlullah buyurdu ki, “Onu zulümden uzaklaştırırsın veya onun zulmüne engel olursun. İşte bu ona yapacağın yardımdır.” (Buhârî, İkrâh, 7)
- İbn Abbâs’ın (r.a.) naklettiğine göre, Resûlullah (s.a.v.) Muâz b. Cebel’i (r.a.) Yemen’e gönderirken şöyle buyurmuştur:“…Mazlumun bedduasından sakın. Çünkü onunla Allah arasında perde yoktur.” (Buhârî, Zekât, 63; Müslim, Îmân, 29)
- Câbir’den (r.a.) rivayet edildiğine göre, Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:“Zulümden sakınıp kaçınınız. Çünkü zulüm, kıyamet gününde zâlime zifiri karanlık olacaktır. Cimrilikten de sakınınız. Çünkü cimrilik sizden önceki ümmetleri helâk etmiş, onları birbirlerinin haksız yere kanlarını dökmeye, haramlarını helâl saymaya sevketmiştir.” (Müslim, Birr 56)
- Ebû Hureyre’den rivayet edildiğine göre, Nebî (s.a.v.) şöyle buyurdu:
Zulüm ile ilgili Hadisler konumuzu incelediniz. Bu hadisler, İslam’ın zulme karşı olan tavırını ve insanların birbirlerine karşı adil, hoşgörülü ve merhametli olmalarını vurgular. Zulme karşı durmak, İslam’ın temel prensiplerinden biridir ve Müslümanlar bu ilkeler doğrultusunda hareket etmelidirler.
Ayrıca daha önceki konumuz olan islami sözler konumuzu da inceleyebilirsiniz.
